6 Kasım 2015 Cuma

TRABZON "ATATÜRK KÖŞKÜ"

Trabzon'un mesire yerlerinden biri olan Soğuksu semtinde Trabzon'lu bankerlerden Konstantin Kabayanidis'in yazlık konutu olarak 1890 tarihinde yapılmış olan köşk, 1923 yılında hazineye intikal etmiştir

Avrupa mimarisinin izlerini taşıyan köşk'ün dış cephesi taş işçiği göstermekte olup dört katlı kagir bir yapıdır. Cephe özellikleri ve mekan düzeni, dönemin Avrupa mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. İç cephesi ise Bağdadi tekniğinderir ve yerler aynı akımın etkisiyle dönemin fayanslarıyla döşenmiştir
  
Avrupa ve Batı Rönesans mimarisinin etkilerini taşıyan binada büyük ve gösterişli Avrupa simgeleri kullanılmıştır 

 1923 yılında hazineye intikal eden köşk, 15 Eylül 1924 tarihinde Trabzon'a yaptığı ilk ziyarette Atatürk tarafından gezilmiş ve çok beğenilmiştir

Atatürk köşkü beğenince, Trabzon İl Daimi Encümeninin 18.05.1931 tarih ve 361 sayılı kararıyla Trabzonluların bir armağanı olarak Atatürk adına temlik ettirilmiş ve sonrasında Ankara'ya giden bir heyet tarafından köşkün tapusunu ve anahtarı Atatürk'e teslim edilmiştir

1937 tarihinde Trabzon'a yaptıkları son ziyarette burada konaklayan Atatürk, Cumhuriyet tarihi açısından son derece önemli bir kararını vererek mal varlığını hazineye bağışlama kararını burada almış ve bir telgrafla Başbakan İnönü'ye iletmiştir
 
Atatürk'ün ölümünden sonra Trabzon belediyesi tarafından o dönemde kullanılan eşyalarla dekore edilerek "Atatürk Müzesi" olarak ziyarete açılmıştır
 
 Bina 1943 yılından itibaren müzeye dönüştürülüp hizmete açıldıktan sonra halk arasında "ATATÜRK KÖŞKÜ" adıyla anılmaktadır
 
Giriş katında Atatürk'ün dinlenme odası, yemek odası ve misafir odası bulunmaktadır
 
 
Müzede, 19. yy sonu ile 20. yy ait, mobilyalar, porselenler, halılar vb. ile Atatürk’e ait tablolardan oluşan Etnografik nitelikli 344 adet eser sergilenmektedir
 
 
Çam ormanları içinde yer alan bina Trabzon'a tepeden bakmakta ve Atatürk'e ait hatıralarla tarihe tanıklık etmektedir

1 yorum:

  1. Atatürk Köşkü'nün kendine özgü mimarisi ve geçmişten bu yana bünyesinde sakladığı manevi miras, onu tüm diğer yapılardan daha önemli hale getiriyor.

    YanıtlaSil