18 Nisan 2015 Cumartesi

BODRUM KALESİ VE SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ

Bodrum Kalesi Saint John Şövalyeleri tarafından yapılmıştır

 Antik çağda önce Ada olan bu alan sonraları kente bağlanarak Yarımada durumuna gelmiştir

 Kalenin yapımı 15.ci yüzyıl boyunca sürdüğü için 1437'de ilk duvarlar tamamlanmıştır
 
Binlerce yıl boyunca birbiri ardından çeşitli halkların yaşadığı bu yerlerde, her grup kendi yapılarında, kendinden bir önceki toplumun kalıntılarını kullanmıştır

Şövalyeler aynı zamanda, karşı tepenin üstünde, koya tepeden bakan ve Kale'yi gören bir gözetleme kulesi yapmışlardır

 Kale, Kurtarıcı Sen Peter (St. Peter) Kalesi olarak bilinmektedir. Batı Anadolu'daki tüm Hıristiyanların sığınağı haline gelmiştir

 1521'de Kanuni Sultan Süleyman, Büyük Usta Fabrico del Carretto ile karşılıklı mektuplaşmaları sonucunda Haziran 1522'de savaş ilan etmiştir.  200.000 Osmanlı askeri Marmaris Koyu'nda toplanmışlardır. Şövalyeler bu kuşutmaya ancak altı ay dayanmışlar ve 1523'te teslim olmaya zorlanarak Sen Peter kalesi teslim alınmıştır

 Sultan Süleyman, Şövalyelerin yaşamlarını bağışladıktan sonra  Saint John Şövalyeleri deniz yoluyla Girit adasına gitmişlerdir

Bodrum kalesi iki liman arasında, üç tarafı denizlerle çevrili kayalık bir yarımada üzerine kurulmuştur. Kuzey yönünden karaya bağlıdır. Kale kareye yakın bir plan göstermektedir

Kale bugün Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır. Cam batığı teknesi ve yükünün sergilendiği  salon, T.C. Kültür Bakanlığı tarafından özel olarak yaptırılmıştır

Marmaris'in 24 mil kadar batısında, Bozukkale (Loryma antik kenti) yakınlarındaki Serçe Limanı içinde bulunan ve Cam Batığı diye bilinen gemiye ait buluntular denizin dibinde bulunduğu durumu ile sergilenmektedir. Cam senceler (kıymetli madenlerin ve baharatların tartılmasında kullanılan ağırlıklar) bulunmaktadır

Gemi, antik gemi yapımı ile modern gemi yapımı yöntemi (kaburga sistemi) arasındaki geçiş döneminin en eski örneklerindendir

Kale meydanındaki Hristiyanların tapınak yeri olan şapel kaledeki ilk yapılardandır. Şapelde günümüzde, Yassıada çevresinde batığı çıkarılan M.S. VII. yüzyıla ait Doğu Roma Gemisinin aynı ölçülerine sahip birebir örneği ve gemiye ait eserler de sergilenmektedir.

Yüzyıllarca suyun altında kalmış ve bunun sonucu tamamen çürümüş gemi kalıntısı gibi bir ahşap gövdeyi su üstüne çıkarmak, restore edip gemiyi yeniden bir araya getirmek külfetli, zaman alan ve pahalı bir çalışma olduğu halde böyle bir çalışma ve bilhassa geminin yeniden biraraya getirilmesi, gemi inşa tekniği açısından çok kıymetli bilgiler kazandırmaktadır

1974 yılında Yassıada'da kazısı yapılan 7. yüzyıl batığı, eski yöntemle yenisi arasındaki geçiş dönemini gösteren kusursuz bir örnek oluşturmuştur. Gövde, omurgadan su seviyesine kadar eski yöntemle, su seviyesinin üstünden itibaren modern yöntemle yapılmıştır. Modern yöntem önce güçlü, sağlam bir iskelet oluşturmak, ardından kaplamayı bu iskelete tutturmaktır. Serçe Limanı Batığı, tamamen modern yöntemle inşa edilmiş, bilinen ilk gemidir

Bodrum Kalesi içinde bulunan kulelerden  İNGİLİZ KULESİ  Halk arasında ASLANLI KULE  olarak bilinmektedir.

Batı duvarı üzerinde bir aslan figürü vardır. Aslanın üzerinde İngiliz Kralı IV. Henry'nin kraliyet arması bulunmaktadır

İngiliz Kulesi İç mekan
Müze koleksiyonlarında  İngiliz Kulesi, Alman Kulesi, Türk hamamı, Amphora sergilemesi, Doğu Roma Gemisi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu,   İşkence ve Katliam Odaları bulunmaktadır

 Kule komutanlarından Jacques Gatineau tarafından 1512 tarihinde yaptırılan Gatineau Kulesi, 1513-1522 yılları arasında zindan olarak kullanılmıştır. 5 Ocak 1523 tarihinde Türkler tarafından taş duvarlar örülerek kapatılan zindan, yıllar sonra ziyaret amacıyla tekrar açılmıştır

Bodrum Kale'sinin  33.5 dönüm genişliğindeki bir arazisinin açık mekanlarında da eserler sergileniyor ve ziyaretçileri bahçede böylesi bir güzellik karşılıyor. Bodrum Müze'si,1995 yılında Avrupa'da Yılın Müzesi Yarışması'nda "Özel Övgü" ödülünü almıştır. Müze'nin tüm bölümleri Pazartesi günleri kapalidir

 
 Bodrum'un arka sokaklarında dolaştınızda, antik bloklar kullanılarak kulelerin kenarlarına inşa edilmiş bir çok eski ev görebilirsiniz

17 Nisan 2015 Cuma

ZEKİ MÜREN SANAT MÜZESİ

 Zeki Müren, şarkıcı, besteci, söz yazarı, oyuncu ve şair. "Sanat Güneşi" ve "Paşa" olarak anılmıştır. Klasik Türk Müziğinin en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilir. Sanata olan katkılarından dolayı 1991 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanıyla ödüllendirilmiştir. 1931-1996 yılları arasında yaşamıştır

 Zeki Müren: Sesiyle, müzik bilgisiyle, harika besteleriyle, tiyatro ve filmlerdeki başarılı performansıyla; şiirler yazan, desenler çizen, kıyafetler tasarlayan sanatkâr ruhuyla, sanat dünyasında ve hayranlarının kalplerindeki yerini hakkıyla kazanmıştır

  Sanatçı tüm mal varlığını başarılı ve ihtiyaç sahibi gençlere eğitim imkânı sağlayan Türk Eğitim Vakfı (TEV), şehit aileleri, malul, gaziler ve çocuklarına destek veren TSK Mehmetçik Vakfı’na bağışlamıştır

Zeki Müren'in Bodrum'da yaşadığı ve köy evi diye isimlendirdiği ev Kültür Bakanlığı'nca restore edilerek ZEKİ MÜREN SANAT MÜZESİ olarak ziyarete açılmıştır

Hayatının son yıllarını Bodrum'da geçiren Zeki Müren'in evi 2000 yılında müze haline getirilmiştir

 
 Ev iki katlı olduğu halde üst kat çalışanlarca kullanılmıştır. Alt katta yaşayan Zeki Müren'in  gayet sade bir yaşantısı olduğu farkediliyor

Misafirlerini ağırladığı ve gün içinde gazete okuyup televizyon seyrettiği salon

Zeki Müren'in Yatak odası 

MUTFAK
Sanatçının mütevazi eşyalar ile yaşadığı dikkat çekmektedir

Sanat Güneş'inin evinde eşyaları, sahnede kullandığı kostümleri, kendi tabloları, aldığı ödülleri kısacası yaşamına dair her şey sergilenmektedir
SAHNE GİYSİLERİ



Kullandığı ayakkabıları 



 Güçlü ve güzel sesinin yanı sıra sahnelerin ışıltılı dünyasının en parlak yıldızlarından birisi olan Zeki Müren'in Sanat Müzesi olarak düzenlenen evi, Bodrum Limanı'na bakan çok hoş bir manzaraya sahiptir

İkinci kat balkondan görülen Bodrum manzarası
 


Sanat Güneşi Zeki Müren'in kullandığı takıları, aldığı ödüller ve yaşamından fotoğrafları müzede sergilenmektedir



Sergilenen tüm eşyaları orjinal olup sanatçının kullandığı şekilde ziyarete sunulmuştur
 
Bahçede camlı bir bölümde sergilenen özel otomobil 

 Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980′den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum’daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 Eylül 1996 Salı günü, TRT İzmir Televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa’da Emirsultan Mezarlığı’ndadır

ZEKİ MÜREN SANAT MÜZESİ 
 Adres:  Kumbahçe mah. Zeki Müren caddesi. No:11- Bodrum
Müze Pazartesi günleri kapalıdır

16 Nisan 2015 Perşembe

DİDİM APOLLON MABEDİ (TAPINAĞI)

 Didim’deki Apollon Mabedi 20 km kuzeydeki Milet şehri ile diğer yöre halklarının geleceklerini öğrenme ve dertlerine çare bulma isteklerini karşılamak için yapılmıştır
Antik dünyanın en önemli kehanet merkezlerinden biri olarak ünlenen tapınağın ithaf edildiği Apollon, Zeus ve Leto’nun oğlu, Ay Tanrıçası Artemis’in de ikiz kardeşi. Güneş, ışık, müzik ve kehanet tanrısı olan Apollon, kökeni Hititlere dek uzayıp giden bir Anadolu Tanrısı'dır

Apollon Tapınağı 6. yüzyılda Milet ile Didim arasındaki “Kutsal Yol” üzerine  inşa edilmiştir

  Panormos Limanı’ndan denize açılacak tüccar ve askerler Apollon Tapınağı’nda fal baktırır, tanrılara kurban sunarlarmış

 Kutsal avluya inilen kapıların arasında yer alan 70 ton ağırlığındaki tek parça mermer blokun, dünyanın en büyük mimari elemanı olduğu tahmin ediliyor

Mabedin en ilgi çeken tarafı 1,45  metre eşik bulunan anıtsal kapısıdır. Sağında, solunda ve tabanın’da 7 şer metre uzunluğunda ve yaklaşık 60 ton ağırlığında tek parça mermer bloklarla çevrelenmiştir 

Dört yanından basamaklarla çıkılan bir platform üzerinde çift sıra oturtulmuş 124 sütunla çevrelenen anıtsal yapı, birkaç bölümden oluşmaktadır

Apollon Tapınağı'nın  boyutları yaklaşık 109x51 m. yapının ortasında bulunan, zamanında yalnızca rahip ve kahinlerin girebildikleri 53x21 m. boyutlarındaki “Sella Kutsal Alanı”, günümüzde konser ve sanat organizsyonlarına ev sahipliği yapmaktadır

Perslerin M.Ö. V. Yüzyılda Anadolu’da yaptıkları saldırılar sonunda Dara “DARİUS” bu tapınağı şehriyle birlikte yıkmış ve içerisinde bulunan bronz Apollon heykelini bir çok esirle götürmüştü. Bu saldırı ve yıkımdan sonra yaklaşık 150 – 180 yıl harap ve terkedilmiş bir halde kalan mabed, Büyük İskender’in Pers’lere karşı zaferinden sonra bu gün gördüğümüz şekilde yeniden yapılmaya başlanmıştır


Didim'in ilçemizin en önemli sembollerinden biri olan Medusa, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgon'dan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılan saçlı Medusa ölümlüdür ve kendisine bakanları taşa çevirme güçüne sahiptir. Bu nedenle Antik dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak için Medusa kabartmaları ve resimleri kullanılmıştır. Didim'deki Apollo Tapınağı'nda da Medusa figürleri kullanılmak istenmiş. Ancak tapınağın inşaası bir türlü bitirilemediği için bir çok Medusa figürü yarım kalmış ve günümüze bu şekilde ulaşabilmiş. Yine de en güzel işlenmiş ve bugüne dek korunabilmiş Medusa figürlerinden birisi olarak Apollon Tapınağı bahçesi girişinde yer alıyor

.