Türkiye'nin güneydoğusunda bulunan Mardin adeta zamanın durduğu izlenimini veren turistik bir şehirdir
Mardin farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır
Şehrin en bilinen simgesel yapısı olan Mardin Kalesi, bölgeye hakim yüksek bir tepede hemen dikkati çekmektedir. Halk arasında Kartal Yuvası olarak tanımlanan ve yamaçlarında ünlü Mardin taş evlerin sıralandığı Mardin Kalesi, deniz seviyesinden tam 1200 metre yükseklikte sunduğu inanılmaz Mardin manzarasından dolayı, şehri gezen yerli ve yabancı turistlerin günbatımında manzarayı seyretmekten hoşlandığı yerdir
İpek Yolu güzergâhında olan Mardin'de beş han ve bir kervansaray bulunmaktadır
Mardin 1. Cadde üstünde bulunan Eski PTT Binası, harika incelikte bir taş işçiliğine sahiptir ve ilk olarak Mardin’in önde gelen ailelerinden Şahtanalar için Ermeni mimar Lole’ye yaptırılmış (1890). Fakat 1950’den sonra Şahtanalar’dan satın alınınca, uzun süre PTT binası olarak kullanılsa da günümüzde Artuklu Üniversitesi’ne devredildiği için, uygulama oteli olarak kullanılmaktadır
Kültür ve sanat meraklılarının gezmesi gereken şehirlerden biri mutlaka Eski Mardin olmalı ve sokaklarında kaybolmak gerekmektedir
Mardin yamaç yerleşimindeki bazı evlerin altında yer alan ve ''Abbara'' adı verilen alt geçitler kentin ulaşımı için sürpriz kestirme yollar yaratmaktadır
Mardin, tüm Dünya’da insanlığın beşiği (Cradle of Mankind) olarak kabul edilen Kuzey Mezopotamya’nın eşsiz bir kentidir
Mardin evleri kalenin eteklerinden ovaya doğru birbiri üzerine yükselen teraslar halinde, tepenin güney yamacına yerleşmişlerdir
Mardin’deki tüm yapıların ön avlu cepheye bakmaktadır. Mezopotamya ovasına açılan kapılar tepenin eğimi üzerinde kuruldukları için en az iki katlıdır. Hiçbir evin gölgesi birbirinin üzerine düşmemektedir
Mardin Kalesi'nin yamaçlarında bulunan tarihi taş evler ve labirent sokaklarda keşfedilecek hazineler bulunmaktadır
Geleneksel Mardin mimarisini yaşatan benzersiz yapılarıyla Eski Mardin muhteşem deneyimler yaşatmaktadır
MARDİN MÜZESİ ve KALESİ
Ziyaretçiler tarihte unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak Mardin sokakları birbirinden güzel taş evler, tarihi eserler ve büyüleyici manzaralar ile tam bir açık hava müzesini andırıyor. Arnavut kaldırımlarla döşenmiş, tek bir insanın geçebildiği büyüklükteki labirent sokaklarında fotoğraf gezilerinin düzenlendiği Mardin, binlerce yıllık tarihi atmosferini korumayı başarmış ender şehirlerimizden biridir
Büyüleyici camiler, kiliseler ve tapınakların yan yana sıralandığı şehirde dağ eteklerine kurulmuş ve hala kullanılan taş evler de manzarayı tamamlamaktadır
Mardin uluslararası kuruluşlarca kültür mirası kabul edilmiş, koruma altına alınmış olduğundan çok sayıda tarihi yapı mevcuttur
Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile çok özel bir kent olarak yaz kış gezilebilmektedir
Gezerken atmosferin tadına varmak ve dinlenmek için mola verilebilecek dar bir sokak
Etkileyici kubbeleri, kemerli sütunları, her tarafında görebileceğiniz ahşap işleri ve nakış oymaları ile şehir açık hava müzesi gibi her göreni kendine hayran bırakmaktadır
Tarihi Mardin evleri, sarı kalker taşlarıyla inşa edilmiş, ayrıca etkileyici el yapımı taş süslemeler, revaklar ve eyvanlar ile kendine özgü mimarilere sahiptir
Yazın kavurucu sıcaklardan korunmak amacıyla güneş ışınlarının ters yönünde inşa edilen ve en sıcak yaz günlerinde bile serin kalan Mardin evlerinin çoğu haremlik ve selamlık olarak iki bölümden oluşmaktadır
13. yüzyılda Artuklu Sultanı Melik Nasrettin Artuk Aslan tarafından inşa ettirilen büyüleyici Şehidiye Camii ve Medresesi 1201 ile 1239 yılları arasında tamamlanmış ve bölgedeki en güzel yapılardan biri olarak kabul edilmektedir
Şehidiye Camii şehrin her yerinden görülmekte ve Artuklu döneminin güzel örneklerinden biri olarak bilinmektedir
Şehidiye Medresesi’nin içerisindeki camii, türbe ve şadırvan gibi farklı bölümleri gezdikten sonra iki nefli mescidi ve taş oymaları ile ünlü tarihi hakkında bilgiler alabilmek mümkündür. Şehidiye Camii çok önemli başka yapıların sıralandığı Mardin 1. Cadde üzerinde yer almaktadır
ULU CAMİİ (CAMİİ KEBİR) Mardin'deki önemli tarihi yapılarından birisidir. Etkileyici taş işçilikleri ve tek minaresiyle dikkat çeker. Mardin Ulu Camii'nin avlusu, tonozlu nefleri, süslü kubbesi ve özgün minaresi incelenmeye değerdir
Dikdörtgen avlu Ulu Camii'nin kuzeyinde kalır. Avlunun kuzeyinde bulunan eyvan içerisinde ise çeşme bulunmaktadır. Ulu Camii'nin eski bir kilise olduğuna dair yazıtlar bulunmakta ve bazılarına göre bu kilisenin yerine inşa edilmiştir Hem yerli hem yabancı turistler için büyüleyici olan bu yapı, mimari meraklılarının da ziyaret etmesi gereken bir yerdir
Dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan Ulu Cami kayıtlara göre önce iki minareli inşa edilmiştir 12.Yüzyıl Artuklu mimarisinin temel özelliklerini yansıtmaktadır
Ulu Cami’nin malzemesi düzgün kesme taştır. Kubbesi ise dıştan yivleme tekniğiyle yapılmıştır. Bazı geç dönem Artuklu yapılarında karakteristik olan bu teknik, ilk olarak bu binada kullanılmış ve sonraları Mardin’de gelenek halini almıştır
Mardin merkezde 1. Cadde üzerinde yer alan ve şehrin en çok ziyaret edilen tarihi kiliselerinden biri olan Mor Behnam Kırklar Kilisesi, erken dönem Hıristiyan efsanelerinde kendine yer bulan etkileyici bir yapıdır
1500 yıllık kök boyalarıyla süslenmiş işlemeleri ve özenle yapılmış taş oymacılığıyla ünlü, bölgenin en güzel kiliselerinden biri olan Mor Behnam Kırklar Kilisesi’ne Mardin'i gezmeye gelenlerin mutlaka uğradıkları ve ilgili kişiden hakkında bilgi alabildikleri bir mekandır
1293’de Süryani Kadim Patriklik Merkezi haline gelen Mardin'de ruhani ve idari işlerinin yürütüldüğü kilise kesme taşlarla örülmüş odaları, devasa avlusu ve asırlık çınar ağaçları ile ilginç bir gezi deneyimi sunmaktadır
Eski Mardin'i gezmeye Cumhuriyet Meydanından başlayabilir ve Kale'nin ve dağ yamaçlarında sıralanan Mardin evlerinin muhteşem manzaralarını izleyebilir, paha biçilmez eserin sergilendiği, şehrin en çok ziyaret edilen müzelerinden Mardin Müzesi ve Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi'ne uğrayabilir, Revaklı Çarşı ve Reyhaniye Çarşısı’nda ise yöresel ürünler alabilirsiniz
Mardin’e has alınacaklar içinde en önemlisi BADEM ŞEKERİ denilebilir. Özellikle badem şekerleri renkli olmasıyla ünlüdür. En çok tercih edilen ise mavi renkli badem şekeridir. Ayrıca damla sakızlı, tarçınlı çeşitleriyle her bir tanesinde eşsiz bir lezzet sunmaktadır
Mardin Badem Şekerleri renkli ve göz alıcı dış kaplamasıyla estetik bir görünüm sunarken, içindeki bademin taze ve doğal tadını korumaktadırŞehri gezmeye gelenler, şekerci dükkanında bulunan ürünlerden çay saatlerinde veya özel anlarda misafirlere ikram edebilecekleri Mardin'e ait lezzetlerden mutlaka almaktadırlar
Mardin mutfağı, binyıllardır Mezopotamya’da harmanlanan dinlerin, dillerin, ırkların ve kültürlerin ürünü olarak kendine has lezzetleri ile tıpkı kültürü gibi çok renklidir
Yüzlerce yıl boyunca hizmet veren tarihi yapılar, şehrin sokaklarını gezen yerli ve yabancı turistlerin başka bir alemde olduklarını hissetmelerini sağlamaktadır
Farklı kökenli insanların bir arada yaşadığı Mardin kültürel çeşitliliği gözlemlemek için mükemmel bir destinasyondur. Gidenler pek çok önemli yapıları ziyaret ederek ve inceleyerek çok ayrıcalıklı bir yerde olduklarını hissedeceklerdir
Mardin’de pek çok medeniyet hakimiyet gösterdiğinden dolayı tarihi ve dini yapılarda göze çarpan farklılıklar vardır. Bu da şehrin kültürel zenginliğini gözler önüne seren en önemli özelliktir. Bu özelliklerinden dolayı ülkede kültür turizmi yapılan en değerli şehirler arasında yer alır...Butik bir kültür turu yaparak gittiğim Mardin'de çok daha fazla görülecek yer olduğunu düşünüyorum..Görülmesi gereken diğer yerlere de bir gün gidebilirim umarım.
YanıtlaSil