KUZEY KIBRIS BAŞKENT "LEFKOŞA"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti olan Lefkoşa, Kıbrıs'ın en kalabalık kenti ve en önemli kültür, sanayi, ticaret ve ulaşım merkezidir. Yeşil Hat olarak adlandırılan sınırla Kuzeyinde Türkler, Güneyinde Rumlar ve ara bölgese Birleşmiş Milletler Barış Gücü bulanan dünyadaki bölünmüş tek başkenttir

Lefkoşa Atatürk Meydanı’ndaki Venedik Sütunu (Dikilitaş) Venedikliler tarafından 1550’de dikilmiştir.Alt tarafında 6 İtalyan ailesinin armaları bulunan sütunun üzerindeki bakır küre sonradan eklenmiştir

Lefkoşa'da bulunan Girne Kapısı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde bulunarak, şehrin kuzeye dolayısıyla Girne'ye ulaşımını sağlamaktayken günümüzde Lefkoşa Turizm Enformasyon Ofisi'ne ev sahipliği yapmaktadır

 Kapının kente bakan güney cephesinde 3 ayrı mermer kitabe yer almaktadır. Latince yazılar içeren ortadaki büyük kitabede, kapının ‘’MDLXII’’ (1562) yılında inşa edildiği kayıtlıdır

 Girne Kapısı, 1567 yılında inşa edilmiştir ve gün doğumunda açılıp gün batımında kapanarak kullanılmıştır

 Girne Kapısı'ndan surların içine girildiği yerde İnönü Meydanı yer alır. Kapıdan Atatürk Meydanı'na doğru Girne Caddesi uzanır. Surların dışında, kapının önündeki yolun adı ise Cemal Gürsel Caddesi'dir

 BÜYÜK HAN, Kıbrıs'ın fethinden bir yıl sonra 1572 yılında Osmanlılar tarafından yapılmıştır

 Lefkoşa'da bulunan Büyük Han, Kıbrıs'ın en büyük hanlarından ve  Kıbrıs'taki en gelişmiş mimari eserler arasındadır

1990'lı yılların çoğunluğunda tamirat altında olan Büyük Han, pek çok dükkanın ve galerinin bulunduğu bir sanat merkezi olarak içinde hediyelik eşya dükkanları ile restaurant ve  kahvehane'lerle günümüzde kullanılmaktadır

 Lefkoşa' daki, Selimiye Camii önceki adıyla St. Sophia Katedrali 1192 yılında Lüzinyanlar adaya hakim olduktan sonra Latin Katedrali olarak Paris'teki Notre Dame Katedrali'nin bir benzeri olarak yapılmıştır 

 Osmanlı'nın 1571 yılında Kıbrıs'ı almasıyla St.Sophia Katedrali cami'ye çevrilmiştir.Osmanlı dönemi boyunca Ayasofya Camisi adıyla bilinmiştir. Ancak Kıbrıs II. Sultan Selim'in padişahlığı döneminde fethedildiğinden, caminin adı Kıbrıs Müftüsü'nün 13.08.1954 tarihli emriyle "Selimiye Camii" adını almıştır 

 Gotik mimari anlayışına uygun inşa edilen katedral, 1326 yılında ibadete açılmış ve Lüzinyan kralları  Kıbrıs kralı tacını burada giymişlerdir

 Orta Çağ Fransız mimarisinin çok güzel bir örneği olan eski katedral (Selimiye Camii) anıtsal bir kapı ve kapının üzerindeki taş oyma pencereler ile eşsiz bir Gotik Sanatı örneğidir

Girişin iki yanında bitirilememiş olan çan kulelerinin üzerine, Osmanlılar tarafından cami minareleri oturtulmuştur

 Katedralin içi, üç koridor ile altı yan bölmeden oluşmuştur. İçinde küçük ibadethaneler vardır. Bunlardan kuzeydeki St. Nicholas'a (Noel Baba), güneydekiler Meryem Ana ve St. Thomas Aquinas'a adanmıştır

 Selimiye Camii, Kıbrıs’ın en gösterişli ibadethanesidir.1373 yılında Cenevizliler, 1426 yılında Memlükler tarafından yağmalanmış ve birkaç deprem sonucunda zarar görmüştür. 1491 yılındaki yer sarsıntıları sonucu, Katedralin doğu bölümü yıkılmış ve Venedikliler tarafından onarılırken, eski bir Lüzinyan kralının mezarı ortaya çıkmıştır

St. Sophia'nın içinde, birçok Luzinyan soylusu ve kralları gömülüdür. Bunların mermer mezar taşları hala döşeme kaplamasının bir bölümünü oluşturur. Bu taşlar hasır ve kilim altında kaldıkları ve cami içinde ayakkabı giyilmediğinden üzerlerindeki yazı ve resimler bozulmadan kalmıştır.

  Ana mekânın doğu ucundaki apsenin içerisinde, üst yapıyı taşıyan ve Salamis’ten getirildiğine inanılan granit ve mermerlerden dört sütun yer almaktadır

Sultan II.Mahmut Kütüphanesi, Lefkoşa'da Selimiye Camii'nin doğusunda bulunmaktadır. II. Mahmud döneminde Kıbrıs Valisi olan Ali Ruhi tarafından 1829 yılında yaptırılmıştır

Klasik özelliklerdeki kütüphane, kesme taştan yapılmıştır. Kuzey, güney ve batı taraflarındaki dış duvarlarında "Maşallah" ve giriş kapısının üzerinde "Fiha kütübün Kayyime" (Burası kütüphanedir) yazmaktadır

Osmanlı Cami ve Medrese mimarisinin bir örneği olan bina, kubbeli büyükçe bir odayla, yine kubbeli ve kemerli bir sundurmadan oluşmaktadır. Kütüphanede 1700 kadar kitap bulunmakta, bunların arasında el yazması Kur’an-ı Kerim ve değerli Arapça, Türkçe ve Farsça kitaplar yer almaktadır

Sultan II.Mahmut Kütüphanesi, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir

K.K.T.C HUKUK DAİRESİ (Başsavcılık) BİNASI

  Kıbrıs Türkü olan Dr. Fazıl Küçük siyasetçi, gazeteci ve köşe yazarıdır. Dr. Fazıl Küçük, 14 Mart 1906 tarihinde Lefkoşa kazasına bağlı Ortaköy'de dünyaya gelmiştir.1959 sonunda Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumlarının ortak kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı yardımcıs, Kıbrıs Türklerinin, Rauf Denktaş'tan önceki önderidir.  Mücadelenin en zor günleri olan 1958 yılında Türkiye'ye giderek ve Kıbrıs ile ilgili olarak Türkiye'nin her tarafında düzenlenen büyük mitinglerde, Kıbrıs Türklerinin davasını müdafaa eden konuşmalar yapmış ve aynı yılın Kasım ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan Kıbrıs görüşmelerini izlemek üzere New York'ta bulunarak, Kıbrıs Türk halkının tezini dünyaya tanıtmak amacıyla "Halkın Sesi" gazetesini İngilizce olarak yayınlamıştır. Dr. Fazıl Küçük, Zürih'te Türk ve Yunan başkanları arasında varılan anlaşma üzerine,17 Şubat 1959'da Londra'da yapılan konferansta Kıbrıs Türk halkını temsil ederek iki gün sonra varılan anlaşmayı halkı adına imzalamıştır. (1906 - 1984) yılları arasında yaşamıştır

 

 Kuzey Kıbrıs'ın Başkent'i Lefkoşa’da bulunan  tek katlı, bahçeli ve  köşede yer alan küçük bir  bir ev olan Barbarlık Müzesi 1 Ocak 1966 tarihinde açılmış ve1975 yılında restore edilmiştir

Barbarlık Müzesi  iç savaşın başlangıç yıllarında 24 aralık 1963’de  Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı Doktoru Binbaşı Dr. Nihat İlhan’ın eşi  Mürüvvet çocukları Murat, Kutsi Hakan ve ev sahibeleri Feride Gudum’un  katledildiği evdir

 Barbarlık Müze'si dışarıdan normal bir ev gibi göründüğü halde içinde, yürekleri yakıp kavuran bir dram söz konusudur . Ev içerisinde yer alan kurşun ve kan izleri hala durmaktadır. Ziyaretçilerin okuması için duvarlarda yaşanan katliamın görüntü ve yazıları  ve banyoda  üc kanlı bornoz yer almaktadır

25-26 Aralık 1963'te Lefkoşa'da geçen olaylarda, Binbaşı Nihat İlhan'ın 2 ay önce yanlarına aldırdığı ailesinin içinde bulunduğu ev, EOKA'ya bağlı çeteciler tarafından basılmış ve ailesi burada kurşuna dizilerek öldürülmüştür