Gazimağusa (MAGOSA - MAĞUSA) İlçesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 5 ilçesinden
biridir. Yüzölçümü yaklaşık 997
kilometrekaredir
Mağusa'nın MÖ 3'üncü yüzyılda Ptolemus krallarından Philadelphus tarafından kurulduğu ve kralın yeni kente kızkardeşi Arsinoe'nin adını verdiği söylenir. Salamis'in MS 648'de Araplar tarafından yakılıp yıkılması üzerine oradan göçen halkla büyüyen kent küçük bir liman kentine dönüşmüştür
Mağusa'da tüccar ve gemi sahipleri devasa servet sahibi olarak, lüks içinde, görkemli bir yaşam sürmüşlerdir. Zenginleşen tüccarlar kilise inşa ettiklerinden, kentte kısa sürede 365 kilise yaptırıldığını eski kaynaklar yazmaktadır. İnsanların zenginliği de yaptırdıkları kiliselerle ölçüldüğünden, Suriçi, "Kiliseler Mahallesi" durumuna gelmiştir
1489 yılına dek Mağusa şehrini çevreleyen Lüzinyan surları, çok yüksek olmalarına karşın, ince bir yapıya sahiptiler. Ardından Kıbrıs'ı ele geçiren Venedikliler, özellikle Osmanlılara karşı önlem almak ve surları ateşli silahlara karşı sağlamlaştırmak amacıyla 1550'li yıllarda Venedikten getirilen mühendis Giovanni Girolamo Sanmichele ile kaptan Nikolao Foskanini tarafından elden geçirilir. Özellikle deniz tarafındaki surlar, Martinengo Tabyası ve Kara Kapısı bu dönemde inşa edilmiştir.
Sur duvarlarlarında yer alan ve isimlendirilmiş 14 kule vardır. Bunlar, Canbulat (Arsenal) Deniz Kapısı Burcu (Mare), Othello (Castelle), Halkalı Mazgal (Signoria), Karpaz Tabya (Diamante), Şehit Tabya (Mozzo), Tophane (Martinengo), Pulocazaro, Moratto, Diocare, Kara Kapısı (Akkule-Ravelin), Altın Burcu (Santa Napa),.Su Burcu (Andurizzi), Halkalı Tabya (Campo Santo)dır
Gazimağusa Kalesi'nin Türk'ler tarafından fethi, Avrupa tarihinde en uzun ve kanlı süren fetihlerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu fetih, Türk ordusunu sonsuz cesareti ve savaş bilgisini gösterirken, Venedik ordusunun direnme inadını ve savaştaki olan kurnazlığını görülmektedir
1562 yılında güçlendirme işleri bittikten sonra, surların toplam uzunluğu 3 km, yüksekliği ise, 15 ile18 metreye kadar yükselerek, surlar hakiki kaleye dönüştürülmüştür. Magosa surları ve burçları yakından incelendiğınde yer yer taşların kesim şekillerinin farklılıklar göstermektedir. Bu kesimlerden, hangi kısımların Osmanlı, hangilerinin Venedik tarzı olduğunu tahmin edilebilmektedir
Kale içerisinde bulunan salon günümüzde bir çok sanat ve kültürel etkinliğe evsahipliği yapmakta ve MAGOSA Belediyesi’nin düzenlediği geleneksel Mağusa Kültür, Sanat ve Turizm Festivali’nin de birçok etkinliği burada olmaktadır
MAGOSA'da bulunan LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ, orjinal ismi AZİZ NİKOLAS KATEDRALİ olan eski bir katolik mabedidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) in en büyük iki camisinden biridir. 1328 de katedral olarak açılmış ve 1571 de Osmanlı Devleti tarafından bölgenin ihtiyacını karşılamak için camiye çevrilmiştir. Kıbrıs Fatihi olarak anılar Lala Mustafa Paşa'nın adını almıştır
Osmanlıların Kıbrıs'ı ele geçirmelerinden sonra mihrap ve minber ilave edilerek camiye dönüştürülen Lala Mustafa Paşa Caminin, avlusunda Osmanlı dönemine ait üç mezar bulunmaktadır
Gotik tarzda işlemeli eşsiz penceresi bulunan katedralin 16’ıncı yüzyıl Venedik galerisi avluda yer alıyor ve günümüzde şadırvan olarak kullanılıyor. Girişteki yuvarlak pencerelerin üzerinde bir Venedik arması bulunmaktadır. Bazı hayvan figürleriyle süslü kabartmanın Salamis’teki bir tapınaktan geldiği sanılıyor. Katedralin apsiti, çoğu Kıbrıs kiliselerinde olduğu gibi, doğu üslubunda ve üç bölmeli olanYapı Gazimağusa kentindeki en turistik gezilecek yerler arasındadır
LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ, Magosa Merkezinde Namık Kemal Meydanı'nında yer almaktadır
Magosa' da bulunan NAMIK KEMALl MÜZE ve ZİNDANI Venedik Sarayı'nın behçesinde yer almaktadır. Türk Şairi ( Vatan Şairi olarak anılır ) - gazeteci, oyun yazarı, bürokrat ve Genç Osmanlıların Lideri olan Namık Kemal burada ve 38 ay boyunca hapsedildiği için onun adıyla anılmaktadır
Namık Kemal'in Magosa merkezindeki Namık Kemal Meydanı'nda bir büstü de bulunmaktadır
Namık Kemal " Vatan yahut silitre " oyunundan dolayı dönemin yetkilileri tarafından Gazimağusa'ya sürülmüş alt kattaki zindan da hapsedilmiştir .Şair, sonrasında bu zindandan, Kıbrıs Mutasarrıfı Veyis Paşa’nın izni ile üst kata çıkarılmış ve 3 Haziran 1876 tarihinde de V. Murat tarafından affedilerek İstanbul’a geri dönmüştür. “Namık Kemal Zindanı ve Müzesi”nin restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları 1993 yılında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Rölöve ve Restorasyon Şubesi tarafından gerçekleştirilerek ziyarete açılmıştır
Namık Kemal'in adıyla anılan bu zindan dikdörtgen planlı ve iki katlı küçük bir yapıdır ve tek kapısı sarayın bahçesine açılmaktadır.Günümüzde, Müze'de Namık Kemal'in hapsedildiğinde geçen zamanlarını anlatan bir düzenleme yapılarak eşyalar sergilenmektedir
Bağımsız Ortodoks Kilisesi’nin kurucularından olan Aziz Barnabas’ın adına yapılan Aziz Barnabas Manastırı ile Kilisesi, Kıbrıs’taki en önemli dini yapılardan biridir. Dini kaynaklar ile antik yazarların aktardıklarına dayanılarak, Aziz Barnabas’ın Salamis’te doğduğu ve yahudi olduğu bilinmektedir
St. Barnabas İkon Müzesi ve St. Barnabas kilisesinde
çoğunluğu 18. yy’dan kalma zengin bir ikon koleksiyonu bulunmakadır
Kilisede, bu kiliseye de ait ikonların yanı sıra, Gazimağusa kazasına bağlı köy kiliselerinden derlenen ikonlar da sergilenmektedir
Kuzey Kıbrıs Magosa da bulunan St. Barnabas Manastırı, günümüzde İkon ve Arkeoloji Müzesi olarak ziyaret edilmektedir.Manastır mimari yapısı ve konları ile olduğu kadar tarihi kalıntılarıyla göz doldurmaktadır
Günümüzde İkon ve Arkeoloji Müzesi olarak ziyaretçilerin uğrak yeri olan manastır, Kıbrıs'ın tarihine ışık tutarak, Neolitik dönemden Roma dönemine geniş bir çizgideki tarihsel sürece ait eserleriyle bölgenin en geniş müzesidir
Ağustos 1991 tarihinde manastırda başlatılan yeni düzenlemelerle kilise İkon Müzesi’ne dönüştürülür
29 Mayıs 1992 tarihinde ‘’St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi’’ adıyla ziyarete açılan müze'de ikon'ların yanısıra duvar resimleri de yer almaktadır
Hristiyanlığı yaymak için Kıbrıs’a gelen Barnabas öldürülüp bataklığa atılmış fakat bir öğrencisi tarafından bataklıktan çıkarılıp Salamis’in batısındaki yeraltı mezarına gömüldükten sonra yüzyıllar boyunca gizli kalan mezar, 5.yüzyılda piskopos Anthemios’un mezarın yerini rüyasında gördüğünü söylemesi üzerine ortaya çıkarılmıştır. Mezardaki kişinin Aziz Barnabas olduğu ise daha önce gömülürken yanına konulan Aziz Mathews incilinin kopyasının bulunması ile anlaşılmıştır. İkon Müze'sinin altı kısmındaki St. Barnabas’ın mezarının bulunduğu şapel'e girildiğinde yer altına inen merdivenlerden mezara ulaşılmaktadır
AZİZ BARNABAS'IN MEZARI
Mağusa'nın MÖ 3'üncü yüzyılda Ptolemus krallarından Philadelphus tarafından kurulduğu ve kralın yeni kente kızkardeşi Arsinoe'nin adını verdiği söylenir. Salamis'in MS 648'de Araplar tarafından yakılıp yıkılması üzerine oradan göçen halkla büyüyen kent küçük bir liman kentine dönüşmüştür
Mağusa'da tüccar ve gemi sahipleri devasa servet sahibi olarak, lüks içinde, görkemli bir yaşam sürmüşlerdir. Zenginleşen tüccarlar kilise inşa ettiklerinden, kentte kısa sürede 365 kilise yaptırıldığını eski kaynaklar yazmaktadır. İnsanların zenginliği de yaptırdıkları kiliselerle ölçüldüğünden, Suriçi, "Kiliseler Mahallesi" durumuna gelmiştir
1489 yılına dek Mağusa şehrini çevreleyen Lüzinyan surları, çok yüksek olmalarına karşın, ince bir yapıya sahiptiler. Ardından Kıbrıs'ı ele geçiren Venedikliler, özellikle Osmanlılara karşı önlem almak ve surları ateşli silahlara karşı sağlamlaştırmak amacıyla 1550'li yıllarda Venedikten getirilen mühendis Giovanni Girolamo Sanmichele ile kaptan Nikolao Foskanini tarafından elden geçirilir. Özellikle deniz tarafındaki surlar, Martinengo Tabyası ve Kara Kapısı bu dönemde inşa edilmiştir.
Sur duvarlarlarında yer alan ve isimlendirilmiş 14 kule vardır. Bunlar, Canbulat (Arsenal) Deniz Kapısı Burcu (Mare), Othello (Castelle), Halkalı Mazgal (Signoria), Karpaz Tabya (Diamante), Şehit Tabya (Mozzo), Tophane (Martinengo), Pulocazaro, Moratto, Diocare, Kara Kapısı (Akkule-Ravelin), Altın Burcu (Santa Napa),.Su Burcu (Andurizzi), Halkalı Tabya (Campo Santo)dır
Gazimağusa Kalesi'nin Türk'ler tarafından fethi, Avrupa tarihinde en uzun ve kanlı süren fetihlerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu fetih, Türk ordusunu sonsuz cesareti ve savaş bilgisini gösterirken, Venedik ordusunun direnme inadını ve savaştaki olan kurnazlığını görülmektedir
1562 yılında güçlendirme işleri bittikten sonra, surların toplam uzunluğu 3 km, yüksekliği ise, 15 ile18 metreye kadar yükselerek, surlar hakiki kaleye dönüştürülmüştür. Magosa surları ve burçları yakından incelendiğınde yer yer taşların kesim şekillerinin farklılıklar göstermektedir. Bu kesimlerden, hangi kısımların Osmanlı, hangilerinin Venedik tarzı olduğunu tahmin edilebilmektedir
Kale içerisinde bulunan salon günümüzde bir çok sanat ve kültürel etkinliğe evsahipliği yapmakta ve MAGOSA Belediyesi’nin düzenlediği geleneksel Mağusa Kültür, Sanat ve Turizm Festivali’nin de birçok etkinliği burada olmaktadır
MAGOSA'da bulunan LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ, orjinal ismi AZİZ NİKOLAS KATEDRALİ olan eski bir katolik mabedidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) in en büyük iki camisinden biridir. 1328 de katedral olarak açılmış ve 1571 de Osmanlı Devleti tarafından bölgenin ihtiyacını karşılamak için camiye çevrilmiştir. Kıbrıs Fatihi olarak anılar Lala Mustafa Paşa'nın adını almıştır
Osmanlıların Kıbrıs'ı ele geçirmelerinden sonra mihrap ve minber ilave edilerek camiye dönüştürülen Lala Mustafa Paşa Caminin, avlusunda Osmanlı dönemine ait üç mezar bulunmaktadır
Gotik tarzda işlemeli eşsiz penceresi bulunan katedralin 16’ıncı yüzyıl Venedik galerisi avluda yer alıyor ve günümüzde şadırvan olarak kullanılıyor. Girişteki yuvarlak pencerelerin üzerinde bir Venedik arması bulunmaktadır. Bazı hayvan figürleriyle süslü kabartmanın Salamis’teki bir tapınaktan geldiği sanılıyor. Katedralin apsiti, çoğu Kıbrıs kiliselerinde olduğu gibi, doğu üslubunda ve üç bölmeli olanYapı Gazimağusa kentindeki en turistik gezilecek yerler arasındadır
LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ İÇ BÖLÜMÜ
Katedralin en güzel ve en iyi korunmuş olan Batı cephesinin
mimarisi Fransa'nın Reims Katedrali'nin ön yüzünden etkilenmiştir
Osmanlıların katedrali camiye dönüştürdüğü 1571 yılına kadar, Lüzinyen kralları önce Lefkoşa'da St. Sophia Katedralinde Kıbrıs Kralı olarak sonrasında Magosa'da St. Nicholas Katedralinde Kudüs Kralı olarak taç giymişlerdir
Magosa' da bulunan NAMIK KEMALl MÜZE ve ZİNDANI Venedik Sarayı'nın behçesinde yer almaktadır. Türk Şairi ( Vatan Şairi olarak anılır ) - gazeteci, oyun yazarı, bürokrat ve Genç Osmanlıların Lideri olan Namık Kemal burada ve 38 ay boyunca hapsedildiği için onun adıyla anılmaktadır
Namık Kemal'in Magosa merkezindeki Namık Kemal Meydanı'nda bir büstü de bulunmaktadır
Namık Kemal " Vatan yahut silitre " oyunundan dolayı dönemin yetkilileri tarafından Gazimağusa'ya sürülmüş alt kattaki zindan da hapsedilmiştir .Şair, sonrasında bu zindandan, Kıbrıs Mutasarrıfı Veyis Paşa’nın izni ile üst kata çıkarılmış ve 3 Haziran 1876 tarihinde de V. Murat tarafından affedilerek İstanbul’a geri dönmüştür. “Namık Kemal Zindanı ve Müzesi”nin restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları 1993 yılında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Rölöve ve Restorasyon Şubesi tarafından gerçekleştirilerek ziyarete açılmıştır
Namık Kemal'in adıyla anılan bu zindan dikdörtgen planlı ve iki katlı küçük bir yapıdır ve tek kapısı sarayın bahçesine açılmaktadır.Günümüzde, Müze'de Namık Kemal'in hapsedildiğinde geçen zamanlarını anlatan bir düzenleme yapılarak eşyalar sergilenmektedir
Bağımsız Ortodoks Kilisesi’nin kurucularından olan Aziz Barnabas’ın adına yapılan Aziz Barnabas Manastırı ile Kilisesi, Kıbrıs’taki en önemli dini yapılardan biridir. Dini kaynaklar ile antik yazarların aktardıklarına dayanılarak, Aziz Barnabas’ın Salamis’te doğduğu ve yahudi olduğu bilinmektedir
Kilisede, bu kiliseye de ait ikonların yanı sıra, Gazimağusa kazasına bağlı köy kiliselerinden derlenen ikonlar da sergilenmektedir
Kuzey Kıbrıs Magosa da bulunan St. Barnabas Manastırı, günümüzde İkon ve Arkeoloji Müzesi olarak ziyaret edilmektedir.Manastır mimari yapısı ve konları ile olduğu kadar tarihi kalıntılarıyla göz doldurmaktadır
Günümüzde İkon ve Arkeoloji Müzesi olarak ziyaretçilerin uğrak yeri olan manastır, Kıbrıs'ın tarihine ışık tutarak, Neolitik dönemden Roma dönemine geniş bir çizgideki tarihsel sürece ait eserleriyle bölgenin en geniş müzesidir
Ağustos 1991 tarihinde manastırda başlatılan yeni düzenlemelerle kilise İkon Müzesi’ne dönüştürülür
29 Mayıs 1992 tarihinde ‘’St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi’’ adıyla ziyarete açılan müze'de ikon'ların yanısıra duvar resimleri de yer almaktadır
Hristiyanlığı yaymak için Kıbrıs’a gelen Barnabas öldürülüp bataklığa atılmış fakat bir öğrencisi tarafından bataklıktan çıkarılıp Salamis’in batısındaki yeraltı mezarına gömüldükten sonra yüzyıllar boyunca gizli kalan mezar, 5.yüzyılda piskopos Anthemios’un mezarın yerini rüyasında gördüğünü söylemesi üzerine ortaya çıkarılmıştır. Mezardaki kişinin Aziz Barnabas olduğu ise daha önce gömülürken yanına konulan Aziz Mathews incilinin kopyasının bulunması ile anlaşılmıştır. İkon Müze'sinin altı kısmındaki St. Barnabas’ın mezarının bulunduğu şapel'e girildiğinde yer altına inen merdivenlerden mezara ulaşılmaktadır
AZİZ BARNABAS'IN MEZARI
Manastır, bir kilise, avlu ve avlunun üç yanında bir zamanlar papazların yaşadığı odalardan meydana gelmiştir. Papazların yaşamlarını sürdürdüğü odalar restore edilerek Arkeoloji Müzesi'ne dönüştürülerek tunç ve mermer olanların yanısıra tarih sürecini anlatan eserler de sergilenmeye başlanmıştır
Manastır bugünkü şeklini 1756 yılında Başpiskopos Philotheos Dönemi’nde almıştır. Kilisenin çan kulesi ise burada görevli olan üç kardeş papazın malı katkılarıyla 1958 yılında inşa edilmiştir
MAGOSA sakin ve güvenli bir şehirdir. Tüm KUZEY KIBRIS'da olduğu gibi araba direksiyonları SAĞ tarafta trafik ise SOL'dandır
Doğu Akdeniz Üniversitesi' MAGOSA' da bulunmaktadır. 2000 yılında kentin nüfusu 30 bini aşmış, tarihi bir kent, liman kenti ve bölgesel merkez olma özelliklerinin yanında bir üniversite kenti olma özelliğine de sahip olmuştur. Bugün KKTC'nin en büyük limanına ve tek Serbest Limanı'na ev sahipliği yapan Gazimağusa, yalnızca ekonomik anlamda değil, iletişim, bilim, teknoloji, kültür ve benzer alanlarda da liman konumundadır
MAGOSA sakin ve güvenli bir şehirdir. Tüm KUZEY KIBRIS'da olduğu gibi araba direksiyonları SAĞ tarafta trafik ise SOL'dandır
Doğu Akdeniz Üniversitesi' MAGOSA' da bulunmaktadır. 2000 yılında kentin nüfusu 30 bini aşmış, tarihi bir kent, liman kenti ve bölgesel merkez olma özelliklerinin yanında bir üniversite kenti olma özelliğine de sahip olmuştur. Bugün KKTC'nin en büyük limanına ve tek Serbest Limanı'na ev sahipliği yapan Gazimağusa, yalnızca ekonomik anlamda değil, iletişim, bilim, teknoloji, kültür ve benzer alanlarda da liman konumundadır
Kuzey Kıbrıs'ın Gazimağusa şehri, Asur, Grek, Pers, Roma, Bizans, Luzinyen ve Venedik medeniyetlerinin izlerini taşıyan surlar ile çevrilidir. Şehir merkezinde ve çevresinde bulunan kafeler, restoranlar, publar ve alışveriş merkezleri yoğun öğrenci akınına uğrayan yerlerdir. Bu bölgeyi aynı zamanda adanın en güzel sahil şeridi de süslemektedir.. Sayısız efsane, , dünyanın belki en iyi iklimi olarak yılda 300’den fazla güneşli gün ve güleryüzlü halkı ve zengin mutfağı ile Kuzey Kıbrıs ve MAGOSA görülmelidir
YanıtlaSil