''İSMİ LAZIM DEĞİL'' SERGİSİ-ABDÜLMECİT EFENDİ KÖŞKÜ-ÜSKÜDAR - ALTUNİZADE

 

İSMİ LAZIM DEĞİL sergisi bilinmezin anlaşılmazlığını yansıtıyor, hiçbir şey açıklamıyor, hiçbir şey tanımlamıyor

 

Koç topluluğu Spor Kulübü Bağlarbaşı Korusu'nda bulunan Abdülmecit Efendi Köşkü'nde yer alan İSMİ LAZIM DEĞİL sergisi 20 Eylül -11 Aralık 2022 tarihleri arasında herkese ücretsiz olarak ziyarete  açılmıştır

 

  

 Abdülmecit Efendi Köşk'ünde yer alan sergide, Ömer Koç Koleksiyonu’na ait yapıtların yanı sıra Koç Holding desteğiyle bu sergi için üretilen eserler ile Türkiye ve yurtdışındaki kurum, sanatçı ve koleksiyonerlerden ödünç alınan yapıtlar da yer alıyor

 

Sergi de bir grup insanın aynı noktaya bakmakta olduğu eser, aynı statüde olan insanların tek bir yöne baktıklarını ifade etmektedir 

 

 

İsmi lazım değil sergisi, yaşamlarımızı etkileyen bilinmezin, insanlık durumumuz kadar sanatla da ilişkili olduğu ve insanlığın geçmişi kadar geleceğine de ait olduğu görüşüne dayanılarak tasarlanmıştır

 

Sergi, bilinmezden hem büyülenmenin hem de korkmanın tarih boyunca ortaya çıkardığı biçimleri, sembolleri, anlatıları ve pratikleri keşfetmeyi amaçlamaktadır

 

Sergi, farklı disiplinler ve estetik yaklaşımlar arasında da bir köprü işlevi görmektedir

 

İsmi Lazım Değil başlığı, gösterme ile gizleme, söyleme ile söylememe arasındaki hassas dengeyi korumayı amaçlayan serginin, nasıl tasarlandığına dair ipuçları vermektedir

 

 Mitlerin döngüsel yapısını benimseyen sergi, biçimlere, şeylere ve imgelere antagonist yaklaşımı aşarak tekrar yüzeye çıkan motifler ve figürler-taş, yılan, göz– gölge- ayna etrafında tasarlanmıştır

 

İsmi lazım değil denilerek sergide, kötü bir şeyin ismi anılmadığında o şey, büsbütün kaybolup gitmeyecek olsalar da, yumurtalarından çıkmalarını engellemek, onları gecenin karanlığına havale etmek, varlıklarını savuşturmak anlamı düşünülmüştür

 

 

  Endonezyalı sanatçı Agus Suwage’nin “Luxury Crime” (Lüks Cinayeti) isimli eseri “Hatırla ki ölümlüsün” der gibidir

 Kendi lüksünde hayata veda eden bir insanın, kemikleri varakla kaplı olarak iskeleti sergide ziyaretçilerle buluşturulmuştur. Sanatçının kullandığı pirinç taneleri Asya kültürlerinde bereket, şans, güç ve ölümsüzlük simgesi olduğundan, eser esprili bir tarzda ölümlülüğümüzü hatırlatmaktadır

 

 

 Sergide yer alan yüzdeki mantarlar, içimizdeki büyüttüğümüz korkuları temsil etmektedir

 

 

Köşk'ün zemin katında, birinci katında ve bahçesinde, 45’ten fazla sanatçının çeşitli mecralarda ürettiği yaklaşık 100 yapıt sergilenmektedir

 

 Necla Rüzgar’ın "Taş Taşı Yumuşatır" isimli heykeli Medusa mitinden yola çıkarak, tarih boyunca canavarlaştırılan bu figüre insanlığını geri kazandırmakta ve onu kız kardeşlikle ilişkilendirmektedir

 

Abdülmecid Efendi Köşkü bahçesinden sergilenen eserler, binaya girmeden, ilk etapta dikkat çekmektedir

 

Bodrum katta bulunan etkileşimli mekânsal deneyim, karanlıkta bir anlatıcı eşliğinde, ziyaretçilerin içine çekilecekleri bir digital sergi yolculuğu sunmaktadır

 

Çeşitli biçimler alarak çok eski zamanlardan bize ulaşan iblis figürü, belli bir toplumun veya dönemin korkularını ve arzularını hem yansıtır hem de kristalleştirir

 

İblis kavramını içeren ve onu komşu temalara doğru genişleten sergi canavarlık, melezlik, vahşilik, kozmik ve toplumsal düzen, ötekilik gibi kavramları da ele alarak, insanların kötülüğü defetmek ve ona bir çehre kazandırmak için bulduğu yolları araştırıyor

 

Sergi, güncel sanat yapıtlarını kadim ikonografik ve metinsel kaynaklarla ilişkileri bakımından anlamak için biçimlerin, inançların ve temsillerin tarih boyunca nasıl varlığını sürdürdüğünün, göç ettiğinin ve dönüşüm geçirdiğinin izini sürmektedir

 

 Serginin üç ana figürü olan taş'lar her tarafta göze çarpmaktadır

  

Yılan figürünün görüldüğü yapıtın yakın görüntüsü

 

Sergilenen yapıtlar, izleyiciyi hayalî olanın dünyalarında duyumsal bir yolculuğa çıkarmaktadır

 

Mitolojiye göre tavuskuşu güzelliği ile çok övünen bir kuş olduğundan, tanrıların, onu her ses çıkardığında cezalandırarak lanetlemesi kanlı tavuskuşu portresiyle sergide anlatılmaktadır 

 

İsmi lazım değil sergisinde, tarihte zamanın bilinmezliğine ya da büyüleyiciliğine giderek gezilmektedir

Hayatta hiç bitmeyen bir döngülerden uzaklaşabilmemiz için konfor alanımızdan çıkarak, hayatımıza yeni deneyimler katmamız gerektiğinden, Abdülmecit Efendi Köşkü'nde bulunan, İsmi lazım değil sergisi bu konuyu sorgulatmaktadır

 

  Abdülmecid Efendi Köşkü dış ve iç görünümüyle oldukça etkileyici bir yapı olarak şehrin kalabalığının içinde ağaçlarla dolu bakımlı bahçesi ile sanki zamanda geriye sarmış gibi olduğundan İSMİ LAZIM DEĞİL sergisi ile son derece uyumludur

 

Sergide yere serilmiş durumdaki ölü kuşlar iklim krizine vurgu yapmaktadır

 Abdülmecid Efendi Köşkü’nün görkemli, yaşanmışlık dolu, tarihi ile biraraya gelen sergi, mekânın geçmişine saygıyla ve mimarisine sevgiyle gerçekleştirilmiştir

 

Sergide yer alan eserlerdeki motifler tarihten bugüne tekrar geldiklerinde farklı anlamlar üstlenerek, günümüzün sosyopolitik, kültürel veya estetik dinamiklerini yansıtmaktadırlar. 

 

 Sergi, şimdi ve burada olan ile öteki dünyanın, gündelik olan ile olağanüstü olanın, dünyevi ile kutsalın, elle tutulur olan ile olmayanın kesişim noktasında konumlanmıştır

 

Şehzade Abdülmecid Efendi tarafından geçmişte yazlık konut olarak kullanılmış ve dönemin sanatçı, siyasetçi ve edebiyatçı kişiliklerinin sık sık toplanma alanı ve bir nevi kültür merkezi olmuş ABDÜLMECİT EFENDİ KÖŞKÜ'nün, harem binaları ve müştemilat gibi yapıları günümüze sağlam şekilde ulaşamamış ancak günümüze ulaşabilen üç katlı selamlık binası Koç Grubu tarafından sosyal tesis olarak kullanılmaktadır

 

İkinci dünya savaşı sırasında bir süre askerlere tahsis edilen Abdülmecit Efendi Köşkü uzun süre boş kalmış ve 1987-1988’de kısmen restore edildikten sonra, günümüzde zaman zaman sergilere ev sahipliği yapmaktadır

Abdülmecit Efendi Köşkü, çinilerin renkleri, şöminesi, çeşmesi, duvarlarda yer alan hat sanatının en güzel örnekleri ile eşsizdir

2011 yılında Koç Holding Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı tarafından, korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Abdülmecit Efendi Köşkü satın alınmıştır

 

 

 İsmİ Lâzım Değil sergisinin küratörlüğünü, Selen Ansen ve Brigitte Pitarakis üstlenmiştir

 

ABDÜLMECİT EFENDİ KÖŞKÜ - Kuzguncuk, Kuşbakışı caddesi. No:18 ÜSKÜDAR/İSTANBUL/TÜRKİYE 

Sergiyi gezdikten sonra özel koru içinde bulunan LOTUS BİSTRO by DİVAN da yorgunluğunuzu gidermek için görevlilerden %15 indirim kuponu alabilirsiniz