Maslak Kasırları, İstanbul'un Maslak semtinde, İstinye ile Tarabya kavşaklarının kesiştiği Büyükdere Caddesi üzerinde170 dönümlük orman arazisinin ortasında bir koruluğun içinde yer almaktadır
Maslak Kasırları’nın
yer aldığı çevrede ilk yapılaşmaların, Sultan II. Mahmud (1808-1839)
döneminde başladığı, bölgenin sultanlara ait bir av ve dinlenme yeri
olarak kullanıldığı bilinmektedir
II. Abdülhamid'in haremi olarak da bilinen Kasr'ı Humâyûn, dinlenme ve av köşkü olarak kullanılmış sonrasında V.
Murat’ın tahttan indirildiğini ve Osmanlı’nın yeni hükümdarı olduğunu bu
köşkte öğrenmiştir
Maslak Kasırları olarak adlandırılan yapılar, Kasr-ı Hümayun, Mabeyn-i Hümayun, Paşalar (Ağalar) dairesi, çadır köşkü ve sera (limonluk) olmak üzere bölümlere ayrılmaktadır
ÇADIR KÖŞKÜ
MABEYN-İ HÜMAYÜN
PAŞALAR DAİRESİ tek katlı bir binadır ve yanında hamam bulunmaktadır
Bahçelerinde yeşilin her tonunu barındırdığından Maslak kasırları, İstanbul'un en görülesi yerleri arasındadır
Çevrelerindeki yeşil örtüyle bütünleşen yapılar, 19. yy. sonları
Osmanlı mimari ve süslemeciliğinin seçkin örneklerini göstermektedir
PAŞALAR DAİRESİ
Maslak Kasırları’nın korunmasından ve hizmetlerinden sorumlu görevlilerin kaldığı yapı Paşalar Dairesi olarak bilinmektedir
Hamam girişinde çeşme
II. Abdulhamid'in kullanımına tahsis edilen Maslak Kasırları, kendisinin zevki ve
tercihleri doğrultusunda şekillenmiştir. Sultan II. Abdulhamid’in “şehzade” ve “veliahd” statüsünde yaklaşık
sekiz yıl kullandığı Maslak Kasrı yapılar topluluğu, bir şehzadenin her
türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde tasarlanmış, adeta küçük
bir saray olarak yapılandırılmıştır
Kasr-ı Hümayün'da Sultan Abdülhamit’in çalışma ve yatak odaları bulunmaktadır. İki
katlı olan yapı, çatı ve bodrum katlarına da sahiptir. Girişinin iki
yanında sütunlar ve bu sütunlar üzerinde bir balkon bulunur. Tüm
odaların tavanları ve salonun duvarları renkli kalem işi resimlerle
süslenmiştir
Günümüzde Kasr-ı Humâyûn, eldeki belge, anı ve eski fotoğrafların
ışığında onarılarak bir müze-saray olarak geziye açılmış durumdadır.
Mabeyn-i Humâyûn ve ona bağlantılı Limonluk ile Çadır Köşk ve bahçesi de
aynı biçimde ele alınarak onarılmış ve ziyaretçilerin oturup
dinlenebilecekleri birer kafeterya kimliğine kavuşturulmuşlardır.
Çevredeki geniş yeşil alansa bir rekreasyon alanı olarak düzenlenmiştir
Şehzade Abdulhamid'in, marangozluk,
çiftçilik, ticaret, bilimsel yöntemlerle bahçe bakımı ve oluşturduğu
seralarda nadir bitki türlerinin yetiştirilmesi özel
merakları ve uğraşları arasında yer almıştır
Maslak Kasrı bahçeleri ulusal ya da uluslararası nitelikteki resepsiyonlara tahsis edilebilmektedir
II. Abdulhamid'in 1876 yılına kadar daimi olarak ikamet ettiği bir yapı olan Kasr-ı Hümayün arka bahçesinden merdivenlerle inilerek Paşalar Dairesi'ne ulaşılmaktadır
Mabeyn-i
Hümayun, tek katlı küçük bir yapı olarak, kasrın resmi dairesi
niteliğinde olan selamlık bölümüdür. Sultan Abdülhamid özel
dairesi olarak şehzadelik döneminde günlük çalışmalarını ve
görüşmelerini bu yapıda gerçekleştirmiştır
Mabeyn-i Hümayun,
Osmanlı sarayında padişahın özel kalem müdürlüğü işlevini gören kurumdur
Çadır Köşk, Sekizgen bir plana sahip, iki katlı, çatısındaki
geniş saçaklar, etrafını dolanan balkonu ve ahşap işçiliğiyle göz alıcı
bir yapıdır
Maslak Kasırları'nı İstanbul gezinize dahil edebilir, müzeyi (Kasr-ı Hümayün ) rehber eşliğinde gezebilir, anlatılanlardan yararlanarak bilgilenebilir ve kafeteryasında oturarak, yeşillikler içinde dinlenebilirsiniz.
YanıtlaSil