14 Mayıs 2016 Cumartesi

KAPIKIRI KÖYÜ (HERAKLIA ANTİK KENT) - MİLAS & MUĞLA

 
Muğla iline 108 km, Milas ilçesine 39 km uzaklıkta olan KAPIKIRI,  Bafa Gölü kıyısında yer alan ve çeşitli medeniyetlerin bölgede bulunmuş olduklarını görebileceğiniz kalıntılara sahip bulunan bir köy olarak Heraklia kentinin üzerine kurulduğundan Antik kent ile köy iç içe geçmiştir

Heraklia'ya giderken, yol boyunca görülen beşparmak dağlarının görüntüsü başka bir zamana ışınlandığınızı düşündürmektedir

HERAKLİA, eskiden Latmos adı ile anılırken, Beşparmak Dağlarının ise şekli 5 parmağa benzediği için bu ismi aldığı söylenmektedir

 Heraklia, Latmos ( Beşparmak) dağlarının denize dik inen güneybatı eteklerinde eski Latmos körfezinin en ucunda yer almaktadır. Milas - Söke karayolunu takip ederek Çamiçi köyünden sonra eski kentin üzerine kurulmuş olan  Kapıkırı köyü'ne ulaşılır

Doğanın tarihle buluştuğu bu noktada göl kenarındaki Kapıkırı köyü içinde bulunan  Heraklia antik kent kalıntıları tüm bölgede görülmektedir 

Uzun süre Bergama Krallığı ve  Roma İmparatorluğunun egemenliğinde kalmış olan  Heraklia Antik Kent'inden kalanlar olan Kaya mezarları, Athena tapınağı, şehir surları, agora dağınık bir şekilde Kapıkırı'ya yayılmıştır

 Yabancı turistler, Olta balıkçılığı, doğa yürüyüşü, kampçılık, botanik turu, kuş gözlemi, manzara izleme gibi aktiviteleri gerçekleştirmek için bölgeye gelmektedirler

Kapıkırı Köyü ziyaretinizde, Heraklia AntikKent kalıntılarını görmenin yanısıra, Bafa Gölü kıyısında ve dağlarda yürüyebilir, köyde yaşayan kadınların yaptıkları ve sattıkları el işlerinden alabilirsiniz. Köy'de yerli halkın yanısıra Hollanda  ve Alman vatandaşlarından ev alarak yerleşenler bulunmaktadır

Kapırırı'da, Göl'ün içinde bulunan Ada'lardaki harabelerin Bizans döneminden kalan manastırlara ait olduğu ve endemik kuş türlerinin de üreme noktaları olduğu söylenmektedir. Bafa gölü üzerinde tekne turu yaparak adaları daha yakından görebilmek mümkündür

 Kapıkırı Köy'ü Bafa Göl'üne tepeden bakan bir yamaca kurulmuştur ve lkokulun bulunduğu alan çok katlı Helenistik agoradır

M.Ö. 3.yy'da Antik kent, Büyük İskender'den sonra gelenler tarafından bir süre yönetilmiştir. Bu dönemde deniz ticareti sayesinde gelişmiş ve eski Latmos'un hemen yanında yeniden inşa edilmiştir. Yeni kurulan kente, Helenistik dönemin de etkisiyle Herakleia adı verilmiştir. Bu dönemden itibaren kent, " Latmos Eteğindeki Herakleia" olarak anılmaya başlanmıştır

Herakleia Antik Kent de çeşitli yerlere dağılmış durumdaki mezarların sayısının 2500 kadar olduğu saptanmıştır. Çoğunluğu kayaya oyulma sanduka şeklindeki mezar nişlerine rastlanmıştır. Heraklia'da mezarlar daha çok birbirine bitişik ve yan yana olarak kayalara oyulmuş olarak her birinin üzerinde ayrı bir kapak vardır. Mezarlardan bazıları ise kıyıya çok yakın ve göl üzerindeki kayalara oyulmuş durumda bulunmaktadır

Herakleia' da bulunan ve  kenti çevreleyen surların çevre uzunluğu 6.5 km olarak 65 gözetleme kulesi ile takviye edilmişlerdir. Düzgün kesme taş bloklardan usta bir işçilikle örülmüş olan sur duvarları iyi korunmuş durumdadır. M.Ö. 287 yılında Lysimakhos tarafından yaptırıldığı sanılan surların yüksekliği 5.5 m. kadardır

Kent çok engebeli bir arazi üzerine kurulmuş ve etrafı kule ve sur'larla çevrilmiştir. Antik Kent'i çevreleyen surlardan Heraklia'nın büyüklüğü görülebilmektedir


Günümüzde, bir çok bölümü ayakta duran surlar da en az tapınak duvarları kadar sağlam yapılmıştır. Kulelerden kulelere geçiş için yapılmış olan yollar bugün de köylüler tarafından kullanılmaktadır  

Heraklia, Hippodamik stilde, yani birbirini dik kesen caddelerin meydana getirdiği satranç tahtası desenli bir plan üzerine kurulmuştur

Herakleia’nın bilinen tarihi MÖ.7. ya da 8.  yy’a kadar uzanmaktadır. Hellenistik ve Roma Dönemlerinde  deniz ticareti ile zenginleşmiştir. Bizans döneminde ise piskoposluk merkezi olarak kullanılmıştır. Heraklia Antik Kent, Hellen standartlarında inşa edilmiş ve düzenli bir plana sahiptir


.

1 yorum:

  1. Kapıkırı köy'üne gittiğinizde,köyün içine yayılmış durumda olan Antik Kent ilk anda farkedilmediğinden, köylülere sorarak, Bizans Kalesi ve Kral Mezarları'nı en tepeden görebileceğiniz gözetleme kulelerinden birine çıkmalı ve yöre manzarasını görmelisiniz.

    YanıtlaSil