GÖLYAZI KÖYÜ - adını bu köy içinde bulunan Apollon Tapınağından alan (Eski adı APOLYONT) olan ULUBAT GÖLÜ kıyısındadır
Gölyazı köyünde Selanik'ten mübadele zamanında gelen göçmenler ve köyden ayrılamamış olan az sayıda Rumlar yaşamaktadır
Ulubat Gölü ve çevresi tamamen birinci derece SİT ALANI olarak Uluslararası öneme sahip Sulak alanlara dahil edilmiştir. Gölyazı 2006'da Tarihî kentler Birliği'ne üye olmuştur.
Köyün iki yakası, ince uzun bir taş köprüyle birbirine bağlanıyor
Gölyazı köyü halkının geçim kaynağı Zeytincilik ve Balıkçılıktır
Köy içinde sokaklarda yürüyen tavuklar görebileceğiniz gibi Ulubat Gölünde yüzen Ördekler de görebilirsiniz..Ayrıca her sene Leylek Şenlikleri düzenlenmektedir
Gölyazı Köyünde kadınlarda erkeklerde balıkçılık yapıyor . Sazan-Yayın-Turna en fazla görülen balık çeşitleridir. Göl organik
madde bakımından zengin olduğu için 21 tür balık ve kerevit
yetişmektedir.Fakat son zamanlardaki kirlilik yüzünden balık
sayısında azalma vardır.
Köy içinde Tarihi Anıt olan AĞLAYAN ÇINAR hakkındaki efsaneye göre;
Türk olan Mehmet Rum kızı Eleni'ye aşıkmış. Mübadele ile Rumlar ile
Türkler yer değiştirmiş.
Mehmet Eleniyi köyden ayrılırken görmüş fakat Eleni'nin ağabeyi Yorgi ile çıkan tartışmada Yorgi tarafından hançerle yaralanmış. Mehmet ulu çınarın oyuğuna gelmiş yarasından akan kanlarla"Canım sevdiğim, sonsuza dek seni burada bekleyeceğim."yazmış. Eleninin sırdaşı, Penelopi,Yorgi ile Mehmet arasında geçen tartışmayı Eleni'ye anlatmış. Eleni,sevdiğine koşmuş. Çınarın oyuğuna geldiğinde onu kanlar içerisinde görmüş.Mehmet'in son kez gözlerine bakmış ve ağlayarak"Merak etme az sonra kavuşacağız ve sonsuza dek bu çınarın oyuğu yuvamız olacak, bu çınar var oldukçaa sonsuza dek sevdamız yaşayacak"diyerek kuşağının bir ucunu çınarın bir dalına, diğer ucunu da boynuna geçirerek canına kıymış. Efsane'ye göre Ulu çınar bu öykünün ardından kanlı gözyaşı dökörek AĞLAYAN ÇINAR adını almıştır |
||
AĞLAYAN ÇINAR üzerindeki tanıtımda ağacın 750 yıllık olduğu yazmaktadır
Ulubat Gölünde bulunan adalara, motorlu sandallarla ücret karşılığı kısa süren bir yolculuk ile gidebilir ve eski yerleşim kalıntılarını görebilirsiniz
Adanın çevresinde sular çekilince kökleri meydana çıkan söğüt ağaçları, sur yıkıntılar , iç kale ve dış kale kalıntıları bulunuyor
Gölyazı köyündeki MANASTIR ADASI'ndaki Bizans Kilisesi kalıntılarını görebilirsiniz
Köyde bulunan adaların en büyüğü HALİL BEY adasıdır fakat oraya gezi düzenlenmiyor. Hayvan otlatıldığı ve görülecek bir şey olmadığı söyleniyor. Diğer önemli adalar ise KIZADASI -HEYBELİ ve MANASTIR ADASI olarak biliniyor
GÖLYAZI KÖYÜ'nde yaşayanlar son derece sıcakkanlı insanlar ve sizi sanki tanıyorlarmış gibi sohbet ettikleri için hiç yabancılık çekmeden köyü gezmenin tadına varabiliyorsunuz
Köyde bağlantıyı sağlayan köprüyü geçerek Camii nin yanında ağaçların serinliğindeki köy kahvesinde dinlenerek çay içebilir ve çevredekilerle sohbet edebilirsiniz
Köyde bulunan adaların en büyüğü HALİL BEY adasıdır fakat oraya gezi düzenlenmiyor. Hayvan otlatıldığı ve görülecek bir şey olmadığı söyleniyor. Diğer önemli adalar ise KIZADASI -HEYBELİ ve MANASTIR ADASI olarak biliniyor
GÖLYAZI KÖYÜ'nde yaşayanlar son derece sıcakkanlı insanlar ve sizi sanki tanıyorlarmış gibi sohbet ettikleri için hiç yabancılık çekmeden köyü gezmenin tadına varabiliyorsunuz
Köyde bağlantıyı sağlayan köprüyü geçerek Camii nin yanında ağaçların serinliğindeki köy kahvesinde dinlenerek çay içebilir ve çevredekilerle sohbet edebilirsiniz
Ulubat Gölü’nün kuzeyinde 2 yarımada, içinde 7 ada bulunuyor köy, gölün ortasındaki adaya köprü ile bağlanıyor
Ulubat gölü üzerinde Sandal gezintisi sırasında AZİZ PANTELEIMON KİLİSESİ dikkatinizi çekecektir
Kilise aslına uygun olarak Restorasyonu yapılmış durumda fakat giriş kapısı kilitli bulunuyor. M.Ö.
1.yy’da gelişen antik- kent, Hristiyanlık döneminde önem kazanmış, hatta bir ara bir piskoposluk merkezi olmuştur
AZİZ PANTELEIMON KİLİSESİ
.Gölyazı köyünde dolaşırken fazla sayıda sandal göreceksiniz. Köy meydanında ise sazan ve turna balıkları mezat yoluyla satılmaktadır.
Ulubat gölü üzerinde Sandal gezintisi sırasında AZİZ PANTELEIMON KİLİSESİ dikkatinizi çekecektir
Kilise aslına uygun olarak Restorasyonu yapılmış durumda fakat giriş kapısı kilitli bulunuyor. M.Ö.
1.yy’da gelişen antik- kent, Hristiyanlık döneminde önem kazanmış, hatta bir ara bir piskoposluk merkezi olmuştur
AZİZ PANTELEIMON KİLİSESİ
.Gölyazı köyünde dolaşırken fazla sayıda sandal göreceksiniz. Köy meydanında ise sazan ve turna balıkları mezat yoluyla satılmaktadır.
FAİK BEY KONAĞI bahçesinde göl manzarası ile çay yada kahve içebilirsiniz...Aslında GÖLYAZI KÖYÜ'nde konaklama olanağı bulunmuyor fakat Faik Bey Konağı'nda üst kat odaları konaklamak için hazırlanmıştır
FAİK BEY KONAĞI 'nda KONUK ODASI
Bursa’yarım saat mesafede olan Gölyazı köyü çok fazla bilinmeyen ve henüz keşfedilmemiş gizli bir cennet denecek kadar huzurlu ve sakin bir belde ve köy halkı burada yaşamaktan mutlu görünüyorlar
Gölyazı köyü'nde en yüksek tepede (Zambak Tepe) bulunan eski Tiyatro kalıntılarını görmeye çıktığınızda köyün tüm manzarasını da görmüş olacaksınız
Ulubat gölünde balıkçı tekneleri ile Ada Turuna çıktığınızda göreceğiniz köyün görüntüsü ile keyif alacağınız bir gezinti yapmış olacaksınız
Gölyazı Köyünde Balık Restaurant'ları bulunuyor ve bunların içinde keyifle zaman geçirecğiniz köyün girişindeki APOLYONT RESTAURANT olacaktır
GÖLYAZI KÖYÜ -Bursa'nın Nilüfer ilçesine bağlı bir köydür. Bursa'dan İzmir istikametine giderken Ulubat Gölünü gördükten 5 km. kadar sonra Gölyazı tabelasını gördükten sonra sola dönerek 5 km gidildiğinde Gölyazı köyü'ne ulaşılır. İzmir tarafından Bursa istikametine gidenler ise gölü gördükten 25-30km sonra tabelaları takip ederek sağa girmelidir