KINALIADA PRENS ADALARI İÇİNDE İSTANBUL'A EN YAKIN OLANIDIR
Kınalıada, 1500X1100 kilometre büyüklüğündedir. Kınalıada ismini, üzeri makilerle kaplı olduğu dönemlerde uzaktan kızıla çalan bir görünüme bürünmesi nedeniyle almıştır ve eski adı da ilk anlamına gelen Proti dir. Kadıköy'den vapura bindikten 20 dk. sonra Kınalıada'nın plajlarında olabilirsiniz.
KINALIADA CAMİİ
Ada'da yaşayan müslümanların isteği ile modern bir camii yapılmıştır.Üçgen çatısı, kesik yivli minaresi ve zikzaklı yedigen bir poligon oluşturan ana binasıyla Kınalıada Camii, İstanbul’da örneği bulunmayan modern bir mimari üslup taşıyor. Deniz kenarındaki 450 metrekarelik bir alan üzerine kurulu ibadethanenin avlusunda, şadırvan, cemaat odası, sağlık merkezi, gasilhane ve su sarnıcı bulunuyor
Kınalıada sokaklarında konak ve köşkler karşınıza çıkar
Kınalıada’da bazıları Osmanlı döneminden kalan Ermeni aileler tarafından yaptırılmış köşk, konakların çoğu vapur iskelesinin sağına doğru sahil yolu üzerinde ve İskele Caddesi’nin yan sokaklarında bulunuyor
Kınalıada kafa dinlemek isteyenlerin tercih ettiği sakin ve küçük bir adadır
SİRAKYAN İKİZ EVLERİ
İskelenin sol tarafında bulunan ikiz Sirakyan evleri 1900’lü yılların başında ticaretle uğraşan Sirakyan ailesi tarafından yaptırılmış. Simetrik biçimde inşa edilen, dik çatılı, üçer katlı ahşap yapıların her biri 634 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş. L şeklinde ve 11’er odası bulunan evler, merdivenle çıkılan taş bir veranda üzerinde yükseliyor
Kınalıada'nın Çınar tepesi,Teşvikiye tepesi,Manastır tepesi olarak üç tepesi vardır
Kınalıada'da, çok kayalık olması nedeniyle fazla ağaçlık bulunmamaktadır
Kınalıada'da halka açık plaj ve çay bahçeleri sahilde bulunmaktadır
KINALIADA HİRİSTOS RUM MANASTIRI
803 yılında yaptırılan Hristos Manastırı, keşişler için bir inziva merkezi olmasının yanında, din eğitiminin verildiği bir kurum işlevi görmüş.U harfi şeklinde yapılmış iki katlı yapının odaları iki koridor üzerinde sıralanıyor. 1900’lü yılların başında kız yetimhanesi olarak kullanılan manastırın avlusundaki kilise 11. yüzyıl tarihinde yapılmıştır
Kınalıada'nın en yüksek tepesine kurulu Hiristos manastırı, Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in sürgün yıllarında yaptırdığı bir manastır.İmparatorun mezarı da manastırın önünde bulunduğu söylenmektedir
Yollarda dantel gibi işlenmiş evler dışında pek fazla tarihi bina yok. Daha çok yeni binalar bulunuyor
Bizans döneminde saray mensuplarının sürgün yeri olan Kınalıada'nın sürgün yeri olarak kullanılması Osmanlılar döneminde de sürmıştür. Evliya Çelebi, Seyahathame adlı yapıtında Kınalıada'da 1 balıkçı köyünün varlığından söz etmektedir. Bu köy, özellikle 1800'lü yıllarda, İstanbul'un ileri gelen ailelerinin yazlık konutlarıyla dolmaya başlamıştır
Evler, daha çok yazlık (ikinci ev) olarak kullanılmaktadır.Yerleşik nüfusun bir bölümü İstanbul’da çalışmakta ve vapurla günübirliğine kente gidip gelmektedir
Yeşillikler ve çiçekler içindeki Kınalıada sokaklarını gezmekten hoşlanacaksınız
Kınalıada üzerinde yerleşim olan, turizme açık bir adadır
Kınalıada'ya deniz yoluyla ulaşarak adayı yürüyerek dolaşabilirsiniz zira adada fayton bulunmuyor